Basın Özgürlüğünde Yeni Dip Nokta
Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü temsilcisi Erol Önderoğlu, Türkiye İnsan Hakları Vakfı Başkanı Şebnem Korur Fincancı ve gazeteci yazar Ahmet Nesin’in tutuklanması Türkiye’de basın ve düşünce özgürlüğünde yeni bir dip noktadır! Mesleki dayanışma gösteren bu gazeteci ve insan hakları aktivistlerinin, Özgür Gündem’de yaptıkları bir günlük yayın yönetmenliği gerekçesiyle tutuklanarak, ellerine kelepçe vurulması bir kez daha büyük bir utanç vesilesi olmuş ve ülkemize dair bu alandaki kötü algıyı ne yazık ki teyit eden bir görüntü yaratmıştır.
Sadece gazetecilik faaliyeti yapan Önderoğlu, Korur Fincancı ve Nesin’in tutuklanması ülkemizde basın özgürlüğünün olmadığını tartışmasız şekilde ortaya koymuştur. Hayat ve vücut dokunulmazlığına yönelik saldırıların yaşandığı birçok olayda, olaya karışanlara bu ve benzeri muameleler yapılmaz, ilgililer yargılanmaz ya da tutuksuz yargılanırken, söz konusu gazeteci ve insan hakları aktivistlerinin gazetecilik dışında hangi eylemleri gerekçe gösterilerek tutuklandıkları merak konusudur.
Gazetecilik suç değildir ve olamaz! Önderoğlu, Korur Fincancı, Nesin’e vurulan bu kelepçeyle barış ve demokrasi çabaları zarar görmüş ve ülkemiz özgürlüklerden yana daha da fakirleşmiştir. Gazetecilerin tutuklanmaları uluslararası alanda da Türkiye’nin demokratik yönetimden uzaklaştığının bir delili olarak kabul edilmekte ve derin bir kaygı yaratmaktadır.
Evrensel hukuk ilkelerine uymayan bu uygulamaların hiçbir şekilde kabulü mümkün değildir. Olayın fiili ve hukuki ayrıntılarının kamuoyuna bir an önce açıklanmasını ve tutukluların acilen serbest bırakılmasını diliyoruz. Ülkemizdeki düşünce, ifade ve basın özgürlüğüne yönelik antidemokratik uygulamalara son verilmesini talep ediyor ve mahkemelerimizi devletimizin tarafı olduğu uluslararası insan hakları antlaşmalarının gereklerine uygun davranmaya davet ediyoruz.
Aksi takdirde, ülkemizin temel hak ve özgürlüklere saygılı, demokratik bir ülke olarak değil baskıcı, keyfi, diktatoryal bir sisteme yönelmiş olarak kabulü teyit edilmiş ve toplumdaki sıkışmışlık duygusu pekiştirilmiş olacaktır.
İnsan hak ve özgürlüklerine saygılı, demokratik bir ülkede barış içinde yaşama inancımızı yineliyoruz.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur,
Uluslararası Şeffaflık Derneği