GenelYolsuzluğun İhracı Raporu yarın açıklanıyor!

Yolsuzluğun İhracı Raporu yarın açıklanıyor!

OECD RÜŞVETLE MÜCADELE SÖZLEŞMESİ: TÜRKİYE İNCELEMESİ

Hazırlayan: Wesley Mayo

Türkçe Tercüme: Tolga Öztürk

 

Uluslararası Şeffaflık Örgütü (Transparency International-TI) tarafından, OECD Uluslararası Ticari İşlemlerde Yabancı Kamu Görevlilerine Rüşvet Verilmesinin Önlenmesi Sözleşmesi’nin (Sözleşme) uygulanması açısından Sözleşme’yi imzalayan 41 ülkenin gösterdiği ilerlemeyi her yıl tarafsız bir bakış açışıyla karşılaştırmalı olarak değerlendirildiği “Exporting Corruption 2015″ raporu yarın yayınlanıyor.

 

Türkiye’nin önceki yıllarda Sözleşme’yı az ya da hiç uygulamayan ülkeler kategorisinde yer aldığı Exporting Corruption 2015 Raporu öncesinde Sözleşme’ye daha yakından bakmak istedik…

 

OECD Rüşvetle Mücadele Sözleşmesi nedir?

Yolsuzluk ve rüşvetle mücadeleye kılavuzluk edecek esaslar setini içeren Ticari İşlerde Yabancı Kamu Görevlisine Rüşvet Verilmesinin Önlenmesi Sözleşmesi, kısa adıyla OECD Rüşvetle Mücadele Sözleşmesi, 1999 Şubat’ında yürürlülüğe girdi. Sözleşme, taraf ülkelerin tabiiyetini taşıyan gerçek veya tüzel kişilerin, yabancı kamu görevlilerine rüşvet vermelerinin suç olarak kabul edilmesi ve bu suçu işleyenlerin para veya hapis cezasıyla cezalandırılmasını sağlayarak sınır ötesi yolsuzlukla mücadele amacıyla imzalandı.

Sözleşme’yi imzalayan taraf ülkelerin değerlendirmesi nasıl yapılıyor?

OECD’nin kendisinin Rüşvetle Mücadele Sözleşmesi’ni uygulamasını izleme yetkisinin olmaması nedeniyle, OECD Rüşvetle Mücadele Sözleşmesi’nde ülkelerarası bir izleme modeli üzerinden bir denetleme mekanizması düzenlenmiştir. Bu model uyarınca herbir taraf ülke, hem diğer taraf ülkelerce izlenilmekte hem de diğer taraf ülkeleri izlemektedir. Benimsenen modelde, her birinin üç ila altı yıl arasında değiştiği üç inceleme aşaması bulunmaktadır. Halihazırda dördüncü inceleme aşaması geliştirilmekte olup, 2016 yılında yürürlülüğe konulması planlanmaktadır.

BİRİNCİ İNCELEME AŞAMASI– Ulusal mevzuatın değerlendirilmesi

–       Sözleşme’yi imzalayan iki ülke incelemeye tabi tutulan ülkenin değerlendirmesine liderlik etmek üzere seçilir. Bu aşamada incelemeye tabi tutulan ülkenin mevzuatı, Sözleşme’nin yeterli uygulamasının sağlayabildiği durumda, Sözleşme standartlarına uygun bir şekilde yabancı kamu görevlilerine rüşvet suçlarının etkili bir şekilde soruşturulup soruşturulamayacağı, yargılama yapılıp yapılamayacağı temelinde incelenir.

–       Değerlendirme süreci ülkelerarası bir işlem olduğundan, iş dünyası veya sivil toplum birinci inceleme aşaması sürecine katılmak için davet edilmemektedir.

İKİNCİ İNCELEME AŞAMASI – Mevzuatın ve kurumların uygulamasının değerlendirilmesi

–       Bu aşamada, incelemeye tabi tutulan ülkede, yabancı kamu görevlilerine rüşvetle ilgili kanunların ilgili mercilerle uygulanması incelenmektedir.

–       Bu aşamada mevzuatın uygulanması değerlendirildiği için, ikinci inceleme aşaması sorunların ve çözümlerin tartışılmasını sağlayacak eğitici bir işlev de görmektedir.

–       İş dünyası ve sivil toplum resmi inceleme aşaması sürecine bu aşamada da katılmamaktadır, fakat yerinde inceleme sürecinde yer alabilmektedir.

ÜÇÜNCÜ İNCELEME AŞAMASI – Uygulamanın iyileştirilmesi için tavsiyeler

–       Önceki aşamalardan kısa ancak daha odaklı olan bu aşamada, etkin bir uygulamanın sağlanabilmesi için ikinci inceleme aşamasında tesbit edilen zayıf yönler üzerine odaklanılmaktadır.

–       Uyum mekanizmaları da dahil olmak üzere mevzuatın kişiler ve kurumlar üzerindeki etkisini görebilmek amacıyla iş dünyası ve sivil toplum temsilcileri gayrı-resmi bilgi paylaşımında bulunmaktadır.

 

Türkiye’nin yabancı kamu görevlilerine rüşvetle mücadeledeki karnesi nasıl?

                Uluslararası Şeffaflık Örgütü’nün düzenli olarak yayınladığı Exporting Corruption Raporları’na göre Türkiye, Sözleşme’yi az ya da hiç uygulamayan ülkeler kategorisinde yer almaktadır. Sözleşme bağlamında mahkumiyetle sonuçlanmış bir davanın bulunmaması, Türkiye’nin bu kategoride yer almasının en önemli nedenidir. Geçen yıl yayınlanan Exporting Corruption 2014 Raporu’nda, Türkiye’de 2013 yılında açılan veya sonuçlanan bir dava bulunmadığına işaret edilmiş ve Pakistan’da 2011 yılında bir Türk şirketinin Pakistan Başbakanı’na yasadışı ödeme yaptığı iddiasıyla yargı süreci başlamış olmasına karşın, bu olay ile ilgili olarak Türkiye’de herhangi bir soruşturma açılmamış olmasına değinilmiştir.

OECD Rüşvetle Mücadele Sözleşmesi’yle alakalı olarak Türkiye’ye verilen son tavsiyeler neler?

                Türkiye’nin sözleşme standartlarına uyum sağlamak için halen önünde uzun bir yolu var. Türkiye’de henüz Sözleşme uygulamasına emsal niteliği taşıyabilecek bir soruşturma ve/veya yargı sürecini içeren yabancı kamu görevlilerine verilen rüşvetle ilgili bir vaka olmadı. 2003 yılından beri sayısı ona varan ciddi suçlamalara rağmen açılmış olan altı davada ise soruşturma süreçleri neticesinde takipsizlik kararlarının verildiği, mahkumiyetle sonuçlanan hiçbir davanın bulunmadığı inceleme aşaması sonucunda yayınlanan raporlarda belirtilmektedir.

Türkiye’nin yabancı kamu görevlilerine verilen rüşvetle mücadele kabiliyeti hem etkili bir şekilde soruşturma yapma, yargılama ve cezalandırma yönünden hem de suçların önlenmesi, tespit edilmesi ve raporlanması yönünden yeterli bulunmamaktadır. Üçüncü inceleme aşaması sonucunda, Türkiye’nin bu alanlarda ilerleme kaydetmesi için şu tavsiyelerde bulunulmuştur:

 

Yabancı kamu görevlilerine rüşvetle mücadelede inceleme, kovuşturma ve yaptırımla ilgili Türkiye’nin yapması gerekenler:

 

–     Tüm Türk tüzel kişilerin sorumlu tutulabileceği açığa kavuşturulmalı

–     Yaptırım seviyesinin arttırılarak yeterliliği ve caydırıcılığı sağlanmalı

–     Gerçek kişiler için para cezasının yanı sıra hapis cezası da göz önünde bulundurulmalı

–     Müsadere (el koyma), soruşturma sürecinde bir yaptırım şekli olarak göz önünde bulundurulmalı

–     Yabancı kamu görevlilerine rüşvet davalarına ilişkin güvenilir istatistikler tutulmalı

–     Özellikle mali ve ekonomik suçları inceleyen savcılıkların kaynakları ve uzmanlıklarının yeterli seviyede olduğundan emin olunmalı

–     Halen soruşturma veya yargı sürecinde olan yabancı kamu görevlilerine rüşvet vakalarına bakan polis, savcı ve yargıçların görev değişikliklerinin bu davaları olumsuz bir şekilde etkilemediğinden emin olunmalı

 

Yabancı kamu görevlilerine rüşvetle mücadelede etkili bir önlem ve ihbar mekanizması için Türkiye’nin yapması gerekenler:

 

–     Özellikle rüşvet konusunda yüksek risk taşıyan sektörler ve bölgelerde başta olmak üzere özel sektörde farkındalık yaratacak çabalar artırılmalı

–     Uygulayıcı kurumların yabancı kamu görevlilerine rüşvetle ilgili işlemlerin bilgilerini düzenli olarak vergi makamları ile paylaşması sağlanmalı

–     Uluslararası ticari işlemleri içeren kamu ihale sözleşmelerinde, başvuarnların kontrol, etik ve uyum programlarının mevcut olması dikkate alınmalı

–     Türk Ceza Kanunu, yabancı kamu görevlilerine rüşvet suçlarıyla ilgili mahkeme kararlarının kamuoyuna açıklanmasını sağlayacak şekilde değiştirilmeli

–     İhbarda bulunanların korunması arttırılmalı

 

 

Sözleşme’yle ilgili olarak Uluslararası Şeffaflık Örgütü’nün çalışmaları nelerdir?

                Uluslararası Şeffaflık Örgütü, değerlendirme ve izleme süreçlerine katkı sunmakla birlikte 2005 yılından beri her yıl OECD Rüşvetle Mücadele Sözleşmesi standartları çerçevesinde ülke performanslarını değerlendirdiği “Exporting Corruption” başlıklı bir rapor yayımlamaktadır. Bu raporlarda, herbir taraf ülkedeki yabancı kamu görevlilerine rüşvet davaları, bu davalarla ilgili bilgiye erişim, yasal çerçevedeki ve uygulamadaki eksiklikler ile yakın zamandaki gelişmeler değerlendirilmekte, ülkelere yönelik tavsiyelerde bulunulmaktadır. Exporting Corruption raporlarına ilişkin infografiğe ve bugüne kadar hazırlanan bütün raporlara şu linkten ulaşılabilir: http://www.transparency.org/exporting_corruption/.

 

KAYNAKÇA:

Heimann, F., Coles, S., Dell, G., Földes, Á., McCarthy, K. and Reitmaier, A. (2015). Progress Report 2013: Assessing Enforcement of the OECD Conventıon on Combatıng Foreign Bribery. Exporting Corruption. http://issuu.com/transparencyinternational/docs/2013_exportingcorruption_oecdprogre [Accessed 18 Aug. 2015].

Heimann, F., Földes, Á. and Báthory, G. (2015). Progress Report 2014: Assessing Enforcement of the OECD Convention on Combating Foreign Bribery. Exporting Corruption. http://issuu.com/transparencyinternational/docs/2014_exportingcorruption_oecdprogre?e=2496456/9826003 [Erişim tarihi: 18 Aug. 2015].

Milliyet, (2013). Pakistan Başbakanı’na rüşvet vermekle suçlanan Türk şirketinden açıklama. http://www.milliyet.com.tr/pakistan-basbakani-na-rusvet-vermekle-suclanan-turk-sirketinden-aciklama/ekonomi/ekonomidetay/16.01.2013/1656118/default.htm [Erişim tarihi: 18 Aug. 2015].

OECD, (2014). PHASE 3 REPORT ON IMPLEMENTING THE OECD ANTI-BRIBERY CONVENTION IN TURKEY. Paris: OECD. http://www.teid.org/wp-content/uploads/2014/10/TurkeyPhase3ReportEN.pdf [Erişim tarihi: 18 Aug. 2015].