Dün Şanlıurfa ilimizin Suruç ilçesinde yaşanan bombalı saldırıda şimdiye kadar 32 yurttaşımız hayatını kaybetmiş, 100’ün üzerinde yurttaşımız da yaralanmıştır. Yaşadığımız bu büyük acı nedeniyle kaybettiğimiz insanları saygı ile anıyor, ailelerine ve toplumumuza başsağlığı diliyoruz. Yaralıların bir an önce sağlıklarına kavuşmalarını diliyoruz.
Ülkemizde faillerine soruşturma açılmayan, açılan soruşturmaların takipsizlikle sonuçlandığı süreçleri gözlemlediğimiz birçok yaşam hakkı ihlalleriyle karşı karşıya kalmaktayız. Etkin cezalandırma yükümlülüğünün etkin cezasızlık politikasına dönüştürüldüğü bu süreçlerde faillere ve sorumlulara tanınan ayrıcalıklar ve bağışıklıklar, yeni ihlallerin devamlılığı sağlamaktadır. Oysa, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Türkiye hakkındaki sayısız davasında vurguladığı üzere, yaşam hakkını koruyan bir devlet sayılmak için, bu tür durumlarda; tarafsız ve bağımsız kişilerce yürütülen, gerçekleri ve tüm sorumluları ortaya çıkarmaya elverişli, ivedilikle başlatılıp makul süratle sürdürülen, kamunun denetimine açık, etkin bir soruşturma yapılmalıdır. Bunu yapmayan bir devletin yaşam hakkına, dolayısıyla da insan haklarına saygılı bir hukuk devleti olduğu, maalesef, iddia edilemez.
Adaletin yerine getirilmesi için yapılan hukuki girişimlerin sonuçlanması; faillerin ve siyasi idari sorumluların hesap vermelerini sağlayabilmek için gerekli mekanizmaların kurulması; sistemdeki aksaklıkların tespit edilerek yargının insan haklarını etkili bir biçimde koruyabildiği bir sistemin oluşturulması için adımların bir an önce atılması gereklidir.
Uluslararası Şeffaflık Derneği olarak yetkililerden, yaşanan bu saldırının bir an önce tümüyle aydınlatılmasını, sorumlularının tespit edilmesi için soruşturmaların etkili bir şekilde sürdürülmesini ve cezasızlığa son verilmesini talep ediyor ve bekliyoruz.