Siyasi partiler ve adaylar, olağan işlevlerini yeterli şekilde yerine getirebilmek veya seçim kampanyası yürütebilmek için finansmana ihtiyaç duyarlar. Ancak bireyler ve şirketler tarafından siyasi partilere ve adaylara yapılan bağışlar yolsuzluk riskini de beraberinde getirebilir.
Siyasetin finansmanı skandalları Batı Balkanlar’da ve Türkiye’de alışılmadık bir durum değildir. Son on yılda, örneğin Kuzey Makedonya’daki eski bir iktidar partisi tarafından kabul edilen 4,9 milyon Euro’luk yasa dışı bağışlar; Arnavutluk, Karadağ ve Bosna-Hersek’teki dış finansman iddiaları ve Sırbistan’daki finansman kaynaklarını gizlemeyi amaçlayan sahte bağışlar gibi vakalar medyaya yansımıştır.
Siyasetin finansmanında zayıf kontrol mekanizmalarının uygulanması, siyasete kara paranın girmesine ve yolsuzluk ve bağımlılıktan oluşan kısır bir döngünün başlamasına neden olur. Dolayısıyla bu kontrollerin gözden geçirilmesi, yolsuzlukla mücadele ve demokrasinin güçlendirilmesi açısından kritik önem taşımaktadır.
Bu çalışmada, Arnavutluk, Bosna-Hersek, Kosova, Karadağ, Kuzey Makedonya, Sırbistan ve Türkiye’deki siyasetin finansmanı rejimleri incelenmektedir. Çalışmada, mevzuat ve uygulamadaki boşluklar tespit edilerek belirli konularda öneriler sunulmaktadır.